Dinin problemlere yaklaşımı doğrultusunda düşünürler, din üzerinde dururlar, onun doğrularını sorgulama gereği duyarlar.
Buradan da din felsefesinin sorunları doğmaktadır.
Din felsefesi, soru sorularla dini anlamlandırmaya ve temellendirmeye çalışır. Din felsefesinin ele aldığı belli başlı sorunlar şunlardır:
Dinin Tanımları: Dinler, kaynaklarında bulunan Tanrıya göre tanımlanırlar. Buna göre tek tanrılı (Monoteist) dinlerden ve çok tanrılı ( politeist) dinlerden söz edilmektedir.
Tanrının Varlığı Problemi: Din, Tanrının var olduğu inancına dayanır. Buna göre dinin temellendirilmesi için, Tanrının varlığının kanıtlanması gerekir. Nitekim din felsefesinin merkezinde tanrının var oluşuyla ilgili kanıtlamalar bulunmaktadır.
‘’ Tanrı var mıdır?’’ ‘’Tanrının varlığını gösteren kanıtlar nelerdir?’’ gibi sorular sorulur. Yanında ya da karşısında yer alan görüşler ele alınır; bunların eleştirisi yapılır.
Tanrının temel niteliklerinin tanımlanması problemi: Tanrı, bir olan, yaratılmamış, ezeli ve ebedi, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen bir varlık olarak tanımlanır.
Vahyin imkanı problemi : Bu probleme göre insan ile Tanrı iki ayrı kategoriden varlıklardır. İnsanın sonu, ölümlü yanıyla maddi bir varlık olduğu yerde; Tanrı, sonsuz, ölümsüz ve tümüyle manevi bilinen bir varlıktır. Bundan dolayı vahiy, açıklanamayan ihtiyaç duyulan bir konudur.
‘’ Burada vahiy mümkün müdür? ‘’ Sorusu ele alınır. Bu soruya verilen karşılıklar tartışılır; verilebilecek başka karşılıkların olup olmayacağı irdelenir.
Tanrı ile evren arasındaki ilişkinin ne olduğu problemi: Tanrı, evreni aşkın bir varlık mıdır, yoksa panteistlerin(tanrı ile evrenin bir ve aynı olduğunu savunanlar) iddia ettikleri gibi ‘’ Tanrı evrenin içinde midir?’’ ‘’evren ile tanrı arasında mutlak bir ayrılık mı yoksa tam bir özdeşlik mi vardır?’’
Evrenin Yaratılışı Problemi: ‘’ Evren, tanrı tarafından yaratılmış mıdır?’’ ‘’ Evren, tanrı tarafından yaratılmış ise niçin ve nasıl yaratılmıştır?’’
Bu konu ele alındığında; ‘’ Evren yaratılmış mıdır?’’ ya da ‘’ Evren öncesiz ve sonsuz mudur?’’ türünden sorular üzerinde durur, önemli görüşler gözden geçirilir ve irdelenir.
Ruhun ölümsüzlüğü problemi: ‘’ İnsan ruhu acaba beden yok olup gittiği zaman, ortadan kalkar mı, yoksa başka bir yerde var olmaya devam eder mi? ‘’
Karşıt görüşlerin çatıştığı bu konuda, din felsefesinin karşısına ‘’ ölüm bir son mudur?’’ ‘’ ölümden sonra yeni bir hayat var mıdır?’’ gibi sorular çıkmaktadır. Burada da din felsefesinin görevi, öteki sorunlarda olduğu gibi, söz konusu görüşlerin kanıtları, nasıl temellendirildiklerini saptamak ve irdelemekten ibarettir denilebilir.
Buradan da din felsefesinin sorunları doğmaktadır.
Din felsefesi, soru sorularla dini anlamlandırmaya ve temellendirmeye çalışır. Din felsefesinin ele aldığı belli başlı sorunlar şunlardır:
Dinin Tanımları: Dinler, kaynaklarında bulunan Tanrıya göre tanımlanırlar. Buna göre tek tanrılı (Monoteist) dinlerden ve çok tanrılı ( politeist) dinlerden söz edilmektedir.
Tanrının Varlığı Problemi: Din, Tanrının var olduğu inancına dayanır. Buna göre dinin temellendirilmesi için, Tanrının varlığının kanıtlanması gerekir. Nitekim din felsefesinin merkezinde tanrının var oluşuyla ilgili kanıtlamalar bulunmaktadır.
‘’ Tanrı var mıdır?’’ ‘’Tanrının varlığını gösteren kanıtlar nelerdir?’’ gibi sorular sorulur. Yanında ya da karşısında yer alan görüşler ele alınır; bunların eleştirisi yapılır.
Tanrının temel niteliklerinin tanımlanması problemi: Tanrı, bir olan, yaratılmamış, ezeli ve ebedi, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen bir varlık olarak tanımlanır.
Vahyin imkanı problemi : Bu probleme göre insan ile Tanrı iki ayrı kategoriden varlıklardır. İnsanın sonu, ölümlü yanıyla maddi bir varlık olduğu yerde; Tanrı, sonsuz, ölümsüz ve tümüyle manevi bilinen bir varlıktır. Bundan dolayı vahiy, açıklanamayan ihtiyaç duyulan bir konudur.
‘’ Burada vahiy mümkün müdür? ‘’ Sorusu ele alınır. Bu soruya verilen karşılıklar tartışılır; verilebilecek başka karşılıkların olup olmayacağı irdelenir.
Tanrı ile evren arasındaki ilişkinin ne olduğu problemi: Tanrı, evreni aşkın bir varlık mıdır, yoksa panteistlerin(tanrı ile evrenin bir ve aynı olduğunu savunanlar) iddia ettikleri gibi ‘’ Tanrı evrenin içinde midir?’’ ‘’evren ile tanrı arasında mutlak bir ayrılık mı yoksa tam bir özdeşlik mi vardır?’’
Evrenin Yaratılışı Problemi: ‘’ Evren, tanrı tarafından yaratılmış mıdır?’’ ‘’ Evren, tanrı tarafından yaratılmış ise niçin ve nasıl yaratılmıştır?’’
Bu konu ele alındığında; ‘’ Evren yaratılmış mıdır?’’ ya da ‘’ Evren öncesiz ve sonsuz mudur?’’ türünden sorular üzerinde durur, önemli görüşler gözden geçirilir ve irdelenir.
Ruhun ölümsüzlüğü problemi: ‘’ İnsan ruhu acaba beden yok olup gittiği zaman, ortadan kalkar mı, yoksa başka bir yerde var olmaya devam eder mi? ‘’
Karşıt görüşlerin çatıştığı bu konuda, din felsefesinin karşısına ‘’ ölüm bir son mudur?’’ ‘’ ölümden sonra yeni bir hayat var mıdır?’’ gibi sorular çıkmaktadır. Burada da din felsefesinin görevi, öteki sorunlarda olduğu gibi, söz konusu görüşlerin kanıtları, nasıl temellendirildiklerini saptamak ve irdelemekten ibarettir denilebilir.